Teknolojinin yaşam alanlarımıza entegrasyonu her geçen gün artarken, prefabrik ve konteyner evler de bu dönüşümün dışında kalmıyor. Artık yalnızca kompakt ve ekonomik değil, aynı zamanda akıllı ve bağlantılı yaşam alanları tercih ediliyor. ADM Prefabrik, modern yaşamın gereklerine uygun çözümler sunarak konteyner evlerde otomasyon ve IoT (Nesnelerin İnterneti) teknolojileriyle fark yaratıyor.

1. Akıllı Aydınlatma Sistemleri

Konteyner evlerde enerji verimliliği büyük önem taşır. Akıllı aydınlatma sistemleri sayesinde:

Işıklar hareket sensörleriyle otomatik olarak açılıp kapanabilir,

Uzaktan cep telefonu uygulamalarıyla yönetilebilir,

Gün ışığına göre parlaklık seviyesi otomatik ayarlanabilir.

Bu sistemler hem elektrik tasarrufu sağlar hem de konfor sunar.

2. Isıtma ve Soğutmada Otomasyon

Akıllı termostatlar sayesinde evin sıcaklığı dış hava koşullarına ve kullanım alışkanlıklarına göre otomatik olarak ayarlanabilir. Bu özellikler:

Gerekli yerlerde gereksiz enerji kullanımını önler,

Konteyner evlerde ideal iç mekan sıcaklığını sağlar,

Uzaktan kontrolle eve gelmeden önce ortamın hazırlanmasına olanak tanır.

3. Güvenlik Sistemlerinde IoT Desteği

Konteyner evlerde güvenlik teknolojileri de IoT entegrasyonuyla geliştiriliyor. ADM Prefabrik çözümlerine entegre edilebilen sistemler şunları içerir:

Akıllı kamera ve hareket sensörleri,

Kapı-pencere alarm sistemleri,

Uzaktan izleme ve bildirim gönderme özellikleri.

Bu sistemler, özellikle şehir dışında veya tatil bölgelerinde kullanılan konteyner evlerde gönül rahatlığı sağlar.

4. Enerji Yönetim Panelleri ve Güneş Sistemi Takibi

Yenilenebilir enerji kullanan evlerde enerji üretimi ve tüketimi, akıllı panellerle anlık olarak izlenebilir. Güneş panelleriyle entegre çalışan bu sistemler sayesinde:

Ne kadar enerji üretildiği ve tüketildiği görülebilir,

Şarj-deşarj döngüsü optimize edilebilir,

Fazla enerji depolanarak ihtiyaç anında kullanılabilir.

5. Akıllı Ev Asistanları ve Sesli Komutlar

Konteyner evlerinizde Google Assistant, Amazon Alexa veya Apple HomeKit gibi sistemlerle entegre çalışabilen çözümler:

Işık, perde, klima gibi sistemlerin sesli komutla kontrolünü sağlar,

Hatırlatıcılar ve ev içi organizasyon görevleri ile yaşamı kolaylaştırır.

Bu entegrasyonlar, küçük alanlarda büyük konfor yaratır.

6. Su ve Nem Takibi ile Yapısal Koruma

Nem sensörleri, su kaçaklarını tespit eden sistemler ve ortam kontrolü yapan IoT çözümleriyle prefabrik konteyner evlerin:

Yapı sağlığı korunur,

Küf ve rutubet gibi sorunlar önlenir,

Uzun ömürlü kullanım desteklenir.

7. Mobil Uygulama ile Ev Yönetimi

ADM Prefabrik’in akıllı çözümleriyle, konteyner ev sahipleri:

Akıllı telefonlarından tüm sistemleri kontrol edebilir,

Gerçek zamanlı bildirim alabilir,

Cihazları birbirine entegre ederek otomatik senaryolar oluşturabilir (örneğin: “Evden Çıkış” modu ile tüm ışıkları ve cihazları kapatmak).

Sonuç: Konfor, Güvenlik ve Verimlilik Bir Arada

ADM Prefabrik, sadece fiziksel barınma değil, akıllı yaşam çözümleriyle bütünsel bir deneyim sunmayı hedefliyor. Konteyner evlerde otomasyon ve IoT entegrasyonu sayesinde enerji tasarrufu, güvenlik, konfor ve sürdürülebilirlik bir arada mümkün hale geliyor.

Akıllı yaşamın avantajlarını kompakt ve çevre dostu evlerle buluşturmak için ADM Prefabrik’in çözümlerine göz atabilirsiniz.

Kaynak: https://www.admprefabrik.com/

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Serra Bucak, Dicle ilçesine bağlı Taşağıl Mahallesi’ni ziyaret ederek yurttaşların sorunlarını yerinde dinledi. “Timsah kalyon” ilgisi ve kültürel mirasa sahip çıkma mesajı dikkat çekti.

Taşağıl’da Yoğun İlgi: “Sorunları Not Ettik, Çözüm İçin Geliyoruz”

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Serra Bucak, kırsal bölgelere yönelik saha ziyaretleri kapsamında Dicle ilçesine bağlı Taşağıl Köyü’ne çıkarma yaptı. 1993 yılında güvenlik gerekçesiyle boşaltılan ve yıllar sonra yeniden yaşamın başladığı köyde, altyapı, yol ve su sorunları yerinde incelendi.

Köy halkıyla sıcak diyaloglar kuran Bucak, birebir görüşmelerde yurttaşların taleplerini dinledi. “Sorunları yerinde görmek ve çözümü birlikte inşa etmek için buradayız” diyen Bucak, çözüm odaklı bir yerel yönetim anlayışını vurguladı.

“Timsah Kalyon” Hayranlığı ve Kültürel Vurgu

Ziyaretin en dikkat çeken anı ise Başkan Bucak’ın köyde gördüğü ve halk arasında “timsah kalyon” olarak adlandırılan ilginç bir yapıya duyduğu hayranlık oldu. Bucak’ın ilgisi, köy kültürüne ve halkın yaratıcılığına verdiği önemin de bir göstergesi olarak değerlendirildi.

Başkan Bucak bu durumu, “Yalnızca altyapı değil, kültürel değerler de korunmalı. Timsah kalyon gibi simgeler, halkın belleğini yansıtır” sözleriyle ifade etti.

Zığırpey Kanyonu ve Bin Yıllık Bıttım Ağacı da Ziyaret Edildi

Taşağıl Mahallesi ziyareti sonrasında, bölgenin doğal miraslarından biri olan Zığırpey Kanyonu ve yaklaşık bin yıllık Bıttım (Menengiç) ağacı da Eş Başkan Bucak’ın durağı oldu. Bucak, bu doğal ve kültürel mirasın korunması gerektiğine vurgu yaptı.

DEM Parti Heyeti de Ziyarete Katıldı

Ziyarete, DEM Parti İl Eş Başkanı Gülşen Özer, Dicle Belediyesi Eş Başkanları Aysel Baran ve Haci Akengin, Ergani Belediyesi Eş Başkanı Birsen Azak Bayar ve belediye meclis üyeleri eşlik etti. Ortak mesaj, “Yerinden yönetimle, halkın doğrudan katıldığı bir belediyecilik modeli” oldu.

Eski polis memuru Emre Aksoydan hastanede yalnız. Müdür Karabörk’ün örnek vefası yüreklere dokundu. Vefa nedir, unutanlara hatırlatıyoruz.

Bir Hastane Odasında Unutulmuş Bir Kahraman ve Onu Yalnız Bırakmayan Bir Emniyet Müdürü

Mersin Üniversitesi Onkoloji Bölümü’nün 2. katında, 70 numaralı odada bir adam yatıyor. O bir zamanlar cinayet dosyalarının peşinden yılmadan giden, karanlığı aralayıp gerçeği ortaya çıkaran bir polis memuru… Emre Aksoydan.

8 Aydır Hastalıkla Savaşıyor… Ama Yalnız

Geçtiğimiz yıl Ağustos ayında Cinayet Masası’ndan emekli oldu. Ardında çözülen dosyalar, kurtarılan hayatlar ve adaletin yerini bulmasına katkılar bıraktı. Ama bugün, o kahraman yalnız… 8 aydır kanserle mücadele ediyor. Ve maalesef ki, birlikte çalıştığı birçok meslektaşı onu bir kez bile ziyaret etmedi.

Sessizliği Dinliyor… Vefasızlığı da

Emre Aksoydan, eşiyle baş başa, bir hastane odasında yaşam savaşı verirken, insanın en derin yalnızlığını yaşıyor. Yıllarca verdiği hizmet, döktüğü alın teri adeta unutulmuş gibi. Ama umut hâlâ tükenmiş değil…

Gerçek Vefa: Emniyet Müdürü Kamil Karabörk’ten Geldi

Dünkü haberimizin ardından, Mersin İl Emniyet Müdürü Kamil Karabörk duruma kayıtsız kalmadı. Hemen harekete geçti. “O bizim kardeşimiz, omuz omuza görev yaptığımız bir neferimiz” diyerek tüm imkânları seferber etti. Ve bize şu sözü bir kez daha hatırlattı:

“Bir polis asla yalnız kalmaz!”

Sayın Karabörk’ün bu tutumu yalnızca bir yönetici tavrı değil, gerçek bir vicdan çağrısıdır. Bu ülkenin hâlâ kalbiyle karar veren yöneticileri olduğunu görmek, bizlere umut veriyor.

Vefa Sözde Değil, Gönülde Olmalı

Emre Aksoydan’a sahip çıkan Karabörk, tüm teşkilata ve kamuoyuna seslendi:

“Vefa, sadece sözde kalmamalı. Vefalı olmak, gönülde yer bırakmaktır.”

Bu çağrı, sadece Emniyet Teşkilatı’na değil, hepimize. Çünkü bir hastane odasında yalnız bırakılan bir kahraman, aslında toplumsal vicdanın aynasıdır.

Yanına Gitmeyenlere Sözümüz Var

Yıllarca aynı karakolda mesai yaptığınız, aynı çatının altında ter döktüğünüz bir arkadaşınız şimdi ölümle cebelleşiyor. Yanına gitmeyecek kadar mı meşgulsünüz? Yoksa kalpten mi uzaklaştınız?

Bu Bir Teşekkür Değil, Bir İnsanlık Davetidir

Bu yazı, sadece Kamil Karabörk’e teşekkür değil, bir toplumsal yüzleşme çağrısıdır. Çünkü:

• Vefa, unutmamaktır.
• Vefasızlık, gitmemek değil – hatırlamamaktır.

Bugün Emre Aksoydan orada yalnızsa, bu yalnızca bir sağlık krizi değil, toplumsal bir ayıptır. Ama bu ayıbı örten bir isim var: Kamil Karabörk. Sayın Müdürümüz, siz bu ülkeye sadece güvenlik değil, onur ve değer de kazandırıyorsunuz.

Son Söz Tüm Türkiye’ye

Kimse bir hastane odasında unutulmayı hak etmez. Vefa, sadakat, merhamet… Bunlar bizi insan yapan değerlerdir. Bugün Emre Aksoydan’a uzatılacak bir el, aslında kendi vicdanımıza uzattığımız bir eldir. Geç olmadan, hatırlayın…

📌 Not:

Emre Aksoydan’ın hastalığını bilip de ziyaret etmeyenler şunu bilsin: Bu zor günlerde ona sahip çıkmamak, aslında hepimizin birlik ruhunu ne kadar yitirdiğinin göstergesidir. Sanki hiç hasta olmayacakmışız gibi davranmak, bu ülkeye ve teşkilatımıza katkı sağlamaz. Gerçek dayanışma, böyle zamanlarda kendini gösterir.

Türkiye’nin önde gelen özel sermaye fonlarından biri olan Alkima Partners, Türkiye’nin En Büyük Sanayi Kuruluşları ve İhracatçıları listelerinde yer alan zayıf akım kablo üreticisi Kabtek’e ortak oldu.

 

Kablo sektöründeki başarıları ve üretim kapasitesi sayesinde uluslararası arenada da üretim yapan Kabtek, Alkima Partners ortaklığıyla birlikte ihracat hacmini daha da arttırmayı hedefliyor. Üretim kapasitesi ve profesyonel yönetim ekibini güçlendirmenin yanı sıra verimliliğe yönelik yatırımları da arttırmayı planlayan Kabtek, üretiminin %90’ını Batı Avrupa ülkelerine ihraç ediyor. Kabtek dünya standardındaki kalitesini Alkima Partners’ın azınlık ortaklığı ile büyüterek pazardaki konumunu güçlendirmeyi hedefliyor.

1995 yılında Serkan Zırhlıoğlu ve Fevzi Yaşaroğlu tarafından kurulan Kabtek, Türkiye’nin önde gelen zayıf akım kablo üreticileri arasında yer alıyor. Kendi bünyesinde bakır tel çekme, PVC ve kauçuk granül üretimi gibi entegre üretim yetenekleriyle aylık yaklaşık 800 tonluk bakır işleme kapasitesine sahip olan Kabtek’in ürün portföyünü; endüstriyel kontrol ve enstrümantasyon kabloları, elektronik ve veri kabloları, kauçuk kablolar ile yenilenebilir enerji kabloları oluşturuyor. Şirket, üretim faaliyetlerini 220 kişilik bir ekip ile İstanbul Silivri’de bulunan 14.000 m² kapalı alana sahip tesisinde sürdürüyor.

Konuyla ilgili Kabtek’ten: “Kuruluşumuzdan bu yana üretimde kaliteyi ve sürdürülebilir büyümeyi ön planda tuttuk. Alkima Partners’ın bu yatırımı sayesinde hem global pazarlardaki gücümüzü artırmayı hem de organizasyonel yapımızı daha da güçlendirmeyi hedefliyoruz. Yeni dönemde, verimlilik odaklı yatırımlarımızla birlikte, ihracat hacmimizi daha ileri taşıyacağımıza inanıyoruz” açıklamaları yapıldı.

Büyüme sermayesi yatırımlarıyla ulusal ve uluslararası şirketlerin başarıyla büyümesine destek olan Alkima Partners ise şu açıklamalarda bulundu: “Yatırım stratejimiz kapsamında, Kabtek’in yüksek büyüme potansiyeline inanıyoruz. Bu ortaklıkla birlikte Kabtek başarı hikayesinin devamının bir parçası olmayı hedefliyoruz.”

Alkima Partners Hakkında

 

Alkima Partners (www.alkimapartners.com), Taxim Capital’in kurucu ortakları olan ve özel sermaye fonu, yatırım bankacılığı, yönetim danışmanlığı ve operasyon alanlarında toplam 80 yılı aşkın deneyime sahip Selahattin Zoralioğlu, Berkin Mungan ve Yalçın Nak tarafından kurulmuş bir yatırım platformudur. 100 milyon ABD Doları büyüklüğe sahip Türkiye merkezli bir girişim sermayesi yatırım fonu olan Alkima Partners GSYF I bu platformun ilk yatırım fonudur ve yüksek büyüme potansiyeline sahip orta ölçekli Türk şirketlerine yatırım yapmaktadır. Fonun portföyünde hâlihazırda 6 aktif sermaye yatırımı bulunmaktadır:

• SAMM: Türkiye’nin lider fiber optik bağlantı ürünleri üreticisi
• Desi Kimya: Türkiye’nin lider korozyon önleme ve rutubet kontrol ürünleri üreticisi
• Trustlife: Türkiye’nin öncü yenilikçi ilaç geliştirme ve girişim sermayesi platformu
• BM Mobil: Türkiye’nin önde gelen araç telematik çözümleri sağlayıcısı
• Dgpays: Türkiye’nin lider B2B ödeme ve bankacılık teknolojileri sağlayıcısı
• Kabtek: Türkiye’nin önde gelen zayıf akım kablo üreticisi

Alkima Partners kurucu ortakları, 2016 yılında kurdukları Taxim Capital Partners I LP (“Taxim Capital”) fonunu, yüksek büyüme potansiyeline sahip 8 şirkete yatırım yaparak değerlendirmişlerdir ve Alkima Partners ekibiyle bu fonu yönetmeye devam etmektedirler. Bu fondan yaptıkları yatırımlar arasında, Big Chefs restoran zinciri, Suwen kadın iç çamaşırı perakende zinciri, Netcad mühendislik yazılımı, Alke veteriner ilacı üretim, Cyberwise siber güvenlik entegratörü, Doğanay içecek, Moltek nükleer tıp ve Yılpar esnek ambalaj şirketleri bulunmaktadır.

Türkiye’de basın ve ifade özgürlüğü tartışmalarına bir yenisi daha eklendi. İnternet ortamında dünyanın en büyük arama motorlarından biri olan Google’ın yeni haber algoritması, tepkilere neden oldu.

Türkiye’de basın ve ifade özgürlüğü tartışmalarına bir yenisi daha eklendi. İnternet ortamında dünyanın en büyük arama motorlarından biri olan Google’ın yeni haber algoritması, tepkilere neden oldu. Google, Türkiye’nin özgür medya kuruluşlarından biri olan www.habergazetesi.com.tr’ye de sansür uyguladı.

Haber Gazetesi’nden Vadi Sağdıç, internet medya sektöründe olgun ve köklü bir yere sahip olduklarını vurgulayarak, Google’ın yaptığı yeni algoritma değişikliğinin Türkiye’nin uluslararası prestijine zarar verdiğini savundu. Sağdıç, medya sektöründe yeri olan haber gazetesi’nin, Google’ın sözde algoritma güncellemesiyle trafik kaybı yaşadığını ve bu durumun reklam gelirlerini doğrudan etkilediğini ifade etti. “Bizim gibi istihdam sağlayan birçok büyük kuruluşa uygulanan bu ambargoyu kabul etmek mümkün değildir,” dedi.
Dünyada hızla gelişen sosyal habercilikle birlikte medyanın farklı bir boyuta taşındığını belirten Sağdıç, “Bizim gibi birçok kuruluş bu sektörde tutunabilmek için büyük fedakârlık yapıyor. Ekonomik zorluklara rağmen ayakta kalmaya çalışıyoruz. 2005 yılından bu yana yayın hayatına devam eden habergazetesi.com.tr, 1.6 milyon haber ve özel içerik barındırıyor. Ekonomi ve sosyal etkinlikler başta olmak üzere birçok alanda yön veren otoriter bir haber portalıyız,” şeklinde konuştu. Sağdıç, algoritma güncellemesinin ardından yaşadıkları trafik düşüşünün, kendileri gibi birçok büyük haber sitesini olumsuz etkilediğini de sözlerine ekledi.

TBMM Dijital Mecralar Komisyonu’nun, medya kuruluşlarının ciddi trafik kaybına uğramasına neden olan Google algoritma değişikliğini gündemine alması umut verici bir gelişme olarak değerlendirildi. Komisyonun, 8 Mayıs’ta yapılacak toplantıya Google temsilcilerini davet ederek konunun neden ve sonuçlarını açıklamalarını talep edeceği belirtildi.

Gazeteci Mithat Ünal fotoğraf çekiminden yola çıkarak maddenin evrendeki anlık mekan değişimini sorgulayan AN kitabını Anamur Şehit Yüksel Alçın Anadolu İmamhatip Lisesi öğrencilerine imzaladı.

Okulun geleneksel olarak düzenlediği ‘Okuryazar Buluşmaları’ etkinlikleri kapsamında konferans salonunda bir söyleşi gerçekleştiren Ünal, gazeteciliğe başladığı anlarını anlattı ve fotoğrafçılıktan doğan AN kitabı hakkında bilgilendirdi. Kitabın sorgulayan bir özelliğe sahip olduğunun altını çizen Mithat Ünal, öğrencilerin konuyla ilgili fikirlerini de söyleşide paylaştı.

Okul Müdürü Mustafa İsmet Keskin’in tavsiyeleri üzerine öğrencilerin kitaba gösterdikleri ilgi görülmeye değerdi. konferansa, Müdür Yardımcısı Hatice Bayır, Rehberlik öğretmeni Hamdi Kılınç, Arapça Öğretmeni Ecem Eski, Coğrafya Öğretmeni Ali Kökkabak ve Meslek Öğretmeni Sabriye Yılmaz, Edebiyat Öğretmeni Fatma Özdemir ve Tarih Öğretmeni Sultan Akpınar’ın öncülüğünde, 9. ve 10. Sınıf öğrencileri katıldı.  Öğrencilerin An’ı değerlendirerek nasıl başarılı olabilecekleri konusunda görüşlerini de aktaran Gazeteci Yazar Mithat Ünal, “Tıpkı vücudumuzun anatomik yapısında, her anda yapması gerekeni yaparak hayatını devam ettirdiği gibi, sınavlarda başarılı olmak için de beynimizin her anda yapması gerekeni ortaya koyarak ileriye dönük endişelerle değil, planlarla devam etmeleri gerekir.” Dedi.

Böylece beynin gereksiz endişe ve karmaşalardan kurtularak yapması gerekene odaklanacağını bunun da başarıyı getireceğini kaydetti. Ünal’ın AN kitabının doğuş sebebini anlatan arka kapak yazısını öğrencilere okuyan Müdür Yardımcısı Hatice Bayır, ‘Okur-Yazar Buluşmaları’na katılan  Mithat Ünal’a bir de teşekkür belgesi takdim etti. Söyleşinin sonunda öğrencilere kitabını  imzalayan Mithat Ünal, Liselerdeki ikinci söyleşisinin, 30 Nisan 2025 Çarşamba günü saat 10:00’da Anamur Final Anadolu Lisesi’nde yapılacağını söyledi.

 

Halı, yalnızca bir dekorasyon unsuru değil; aynı zamanda kültürel bir miras, yaşam alanlarına sıcaklık ve karakter katan özel bir dokunuştur. Günümüzde halı tasarımlarında geleneksel motifler modern dokularla birleşerek, hem estetik hem de fonksiyonel bir denge sunuyor.

Son yıllarda küresel halı trendleri, minimalist tasarımlar ve doğal malzemeler üzerine yoğunlaşmış durumda. Özellikle viskon halılar, sanat değeri taşıyan özgün tasarımları ve sürdürülebilir üretim anlayışıyla ön plana çıkıyor. Bu tür halılar, yalnızca görsel bir şıklık sunmakla kalmayıp, uzun ömürlü yapılarıyla da tercih sebebi oluyor.

Renk trendlerine baktığımızda, sıcak toprak tonları ve doğadan ilham alan yumuşak geçişlerin popülerliğini artırdığını görüyoruz. Mercan, pişmiş toprak, zeytin yeşili ve pastel maviler, iç mekânlara hem sofistike hem de rahat bir atmosfer katıyor. Özellikle modern dekorasyon anlayışında, halıların yalnızca bir tamamlayıcı değil, ana karakterlerden biri olarak kullanıldığına tanık oluyoruz.

Antalya gibi tarih ve kültürle iç içe geçmiş şehirlerde ise geleneksel el işçiliğine olan ilgi hiçbir zaman kaybolmuyor. Döşemealtı gibi bölgeler, el dokuma halılarıyla ünlü olup, her biri ustalarının elinden çıkan özel motifleriyle zamansız bir şıklık sunuyor. Bu tarz halılar, global dekorasyon trendleriyle harmanlandığında, mekânlara hem geleneksel hem de çağdaş bir dokunuş katıyor.

Halı seçerken dikkat edilmesi gereken en önemli faktörlerden biri, mekânın genel dekorasyonuna ve ihtiyaçlarına uygun bir model tercih etmektir. Yüksek trafikli alanlar için dayanıklı ve kolay temizlenebilir dokular ön planda olurken, oturma odası gibi alanlarda yumuşak ve konforlu modeller tercih ediliyor.

Yerelden küresele uzanan tasarım anlayışıyla, geleneksel dokular modern stil anlayışıyla birleşerek evinizde estetik ve konforu bir araya getiriyor. Halı, yalnızca bir zemin kaplaması değil; aynı zamanda yaşanmışlıkların, kültürel mirasın ve sanatsal yaratıcılığın bir yansıması olarak evinize değer katıyor.